Halil Şahin

Halil Şahin

MEKSİKA’YA DA ASKER

Şimdi, “Meksika da nereden çıktı?” demeyin. ABD’nin bir sonraki felaketi, demini almaya başladı bile. İktisadi ölüm bir taraftan yaklaşırken, çıkmaza girmiş Irak savaşı, kaybedilmiş Afganistan cephesi derken Meksika’da işler kötüye gitmeye başladı. Meksika Amerika sınırı, Dünya’nın hiçbir yerinde örneği olmayan bir yapıya sahiptir. Bir tarafta sömürünün yarattığı iyi hayat, öte yanda sömürülenin fakirliği var. Yaklaşık 3200 km. olan bu sınırın, ABD tarafına düşen kısmında fabrikalar ve üretim merkezleri vardır. Belli ki, ucuz işçilikten yararlanmak düşünülüyor. Sabahleyin Meksika’dan gelen işçi akşama kadar çalıştıktan sonra geri memleketine döner. Barakalarda yaşanan bu hayat, hayat değildir. Gerçi şimdilerde, Amerika’da krizin yarattığı, eskiden göç etmiş Spaniklerin Sacramento ve Kaliforniya’da kurduğu çadır kentler var. ABD’ye gelen işçiler ülke içine geçmesin diye büyük güvenlik önlemleri alınmış; bu iş için bir ordu tahsis edilmiş, hatta Çin Seddi’ne benzer bir duvar yapılmak istenmişse de sonradan vazgeçilmiştir. Meksika’da; aynen Türkiye’de son çeyrek yüzyılda uygulandığı gibi, ABD’nin dayattığı soyguncu piyasa ekonomisi uygulanır. USA bu sistemi Meksika’da ayakta tutmak için, olağanüstü zorlanmaktadır. Bu nedenle; Meksika’da üretilen uyuşturucuyu kendi denetiminde ABD’ye nakletmek ve ABD yanlısı hükümet ile savaşan Zapastista’lara karşı hükümet kuvvetlerinin askerlerini eğitmek için Meksika’da iki türlü personel tutmaktadır. Meksika’da işsizlik ve çeteleşme(mafyalaşma) artık bir devlet düzenini yürütmeye elverişli değildir. Çeteleşmeye katılan insan sayısının yüz binleri bulduğu söylenmektedir. Halk işsizlik ve baskılardan yılmıştır. Nüfusun elli milyonluk bir kesimi sınırı aşarak ABD’ye geçmek için kapıları zorlamaya başlamış. Gerekçe kendiliğinden ortaya dökülüyor: ABD’nin sınırda asker gereksinimi varmış. Hep böyle olmuyor mu? Obama Türkiye’ye iki işi için geliyor, ikisi de asker isteme işidir: Afganistan’a muharip asker, Irak’ın kuzeyinde kurduğu kukla devleti yaşatmak için asker. Bir başka gelişinde de bir sonraki plan aşamalarını olgunlaştırma. Meksika için de asker talebinin hazırlığı vardır. Anımsıyorsunuz: ABD devlet başkanı Bill Clinton, 15 Kasım 1999 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşurken “Türkiye kilit ülkedir” demişti. Biliyorsunuz: kilit; kapalı kapıları açan, girilmez yerlere girilmesini sağlayan bir araçtır. Gerçekten de Türkiye, USA emperyalizmi için kilittir. Bırakınız Ortadoğu da yapmak istediklerini artık Türkiye Amerika için varlık nedenidir. Amerika her yerde kaybederken var gücü ile Türkiye’ye yüklenmesi tesadüfî değildir. ABD İmparatorluğu; Türkiye olmadan Irak’ta olamaz, Afganistan’da, Gürcistan’da olamaz. Arap ülkelerini yanında uzun süre tutamaz. Türkiye’nin jeopolitik değerini abartıyorum sanmayın. Bu güne dek yapıla gelen taarruz propagandayla kafamızın içinde oluşturulan Amerikan büyüklüğü, abartıldığı için bu söylediklerim abartı gibi görünebilir. Düşünün bir kere; ABD Türkiye’yi Rusya’ya karşı kullanmasa, Amerika’nın Rusya üzerindeki tehdidinin ne anlamı kalır? Donald Trump için de geçerli. Türkiye Amerika’nın yanında olmasa, Amerika dünyada birçok mevziini kaybeder. Türkiye’nin bu olağanüstü jeopolitik üstünlüğü, Türkiye’yi yönetenlerin tercihlerinin mutlaka ABD menfaatleri yönünde olmasını gerektirir. Bu anlamda Türkiye’de ABD’nin istediği gibi bir yönetim ve yeterince işbirlikçi vardır. Peki, o zaman sorun nedir ki, Amerika bütün gücü ile içerdeki bu kesimleri desteklemektedir? Ergenekon Tertiplerine neden gereksinim duyulmaktadır? Bu olanaklar emperyalist ABD’nin, Ortadoğu’daki mevzilerinde kalması için artık yeterli değildir. Milli kuvvetler engelini ya aşması, ya da yeterince kullanamadığı ulusal kuvvetleri tam olarak kullanması gerekmektedir. İşte; Ergenekon Tertibinin ana dayanağı olan CIA ajanı Tuncay Güney’in, “Ergenekon demek, TSK demektir” ifadesinin gerçek anlamı budur. Bir tarafta Amerika, öte tarafta ulusal güçler(Ergenekon) vardır. Onun içindir ki, Türkiye’de her sorun, gelip Ergenekon ya da FETÖ ve PKK ile izah edilmektedir. İşte Türkiye’ye yüklenen büyük anlam da bunun içindir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi