FUZULİ’NİN BENG Ü BADE ADLI ESERİ ANLATILDI

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü “Fuzuli’nin Beng ü Bade Adlı Eseri” konulu bir konferans düzenledi. Türk Dili Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Aypay’ın verdiği konferans 20 Mayıs 2015 Çarşamba günü ANS Kampusünde bulunan Erdal Akar konferans salonunda gerçekleştirildi. Aypay, konferansta yaptığı sunumda “Beng ü Bâde”nin kısa bir mesnevi olduğunu belirterek Mesnevilerde bulunan bölümlerden sonra asıl konunun anlatma, karşılıklı konuşma ve ara sıra hikayeler eklenmesi yoluyla işlendiğini söyledi. Çeşitli araştırmalarda Beng’in II. Bayezid’i, Bâde’nin de Şah İsmail’i simgelediği yönündeki ifadelerin 1936 yılından beri tekrarlandığını anlatan Aypay, “Eserin mesajları hakkında başka görüşler de bulunmasına rağmen bu iddia üzerinde durulmaya devam ettiği dikkati çekmektedir. Bu iddianın gerçeği yansıtmadığı ve eserin tamamen tasavvufî bir mahiyette olduğu, Beng’in aklı (bilgi), Bâde’nin ise aşkı (gönül) sembolize ettiği açıkça görülmektedir” dedi. Aypay, şu bilgileri paylaştı: “Bu iddianın, eserin Şah İsmail’e sunulmuş olmasından hareketle ortaya atıldığı aşikardır. Ancak iddianın eserin muhtevasına dayanarak açıklanması da gereklidir. Sanatı ve sanatçıyı korumak devlet adamlarının önem verdiği bir konudur. Bu hem halkın sanat, ilim, fikir ve moral yönünden gelişmesini sağlamak hem de yöneticilik işlerinde devlet adamlarına yardımcı olacak kadroların yetiştirilmesi yönünden bir gereklilik olarak görülmüştür. Şairler için önemli olan desteklenmek, devlet adamları için de sanatı ve sanatçıyı korumak esastır.” Aypay bütün İslam devlet adamları gibi Safevi ve Osmanlı Devletleri de kendisini yükseltecek, zirveye taşıyacak kişi ve kurumlara sahip çıkmayı bir gereklilik olarak gördüklerini ifade eden Aypay sözlerini şöyle tamamladı: “Fuzuli’nin önce Safevi, sonra da Osmanlı devlet adamları adına eser telif etmesi bu anlayışın eseridir. Bu tür iddiaları doğrulamak için şairin Şah İsmail’e sunduğu eserde neden alegori tarzını seçtiği yani sembollerin arkasına sığındığı izah edilmesi gereken bir durumdur. Ayrıca eserin muhtevasına bakıldığı zaman ta ilk bölümden itibaren aşk konusuna vurgu yapılmış ve Allah’a aşk yoluyla ulaşmanın akıl yoluyla ulaşmaktan daha üstün olduğu fikri açıklanmıştır” Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencilerinin ilgiyle dinlediği konferans soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.