Halil Şahin

Halil Şahin

EVET ALDATMACASI

Çıkıp meydanlara, “Şu ‘Evet’ aldatmacası ne zamana kadar sürecek?” diyerek bas bas bağırdıklarına bakmayın. Atatürkçü CHP’lilerin kendi liderlerine hiç itirazı var mı? Türkiye’de ekmek kadar, su kadar ihtiyaç duyulan adaleti, Kemal Kılıçdaroğlu temsil edebilir mi? O, Atatürk’ün CHP’sini “Yeni CHP” adıyla Amerikancı bir çizgiye çekti. Yeni adı altına saklanan gerici Kılıçdaroğlu CHP’sinde gerici ideolojisine uygun bir yapılanma sürdürüldü. Evet dediniz. Kılıçdaroğlu, gerçek CHP’lileri kesti, biçti. Sesiniz çıkmadı. Ok’u dışladı. “1930’ların CHP’si değiliz!” diyerek şanlı devrim yıllarını reddetti. İktidar olacağınızı sandınız ve kabullendiniz, sizi eleştirenlere tu kaka dediniz. Atatürk’e, CHP’ye, laikliğe yapılan saldırıları duymazdan geldi. Hatta “Laiklik karın doyurmuyor!” deyip tarikat menziline girdi. Üç Maymun oyununa devam ettiniz. Partiye CHP düşmanı Sorosçuları, CIA ile bağlantılı Kürtçüleri ve kripto Fethullahçıları yerleştirdi. Büyük Atatürk’e soykırımcı diyen Selina Özuzun Doğan’ı bile kendi eliyle milletvekili listesine yazdı. Kitle partisi olmanın doğal sonucu olarak kabullendiniz. Orta Çağ’ı ve derebeylik sistemini temsil eden Dersim’i, Cumhuriyeti ve devrimleri temsil eden Tunceli’nin önüne geçirdi. Gık demediniz. Milletin ümmet kanadı da böyle. Kenan Evren’e ve 1980’nin 12 Eylül’üne rahmet okutturacak biçimde diktatörlüğe yol açacağı için mi, yoksa yetim hakkı yemekten dava dosyaları bulunan Recep Beyle yandaşlarının önde gidenlerini yargıdan kurtarmak için mi “Evet” demiştiniz? Yoksa! Yoksa yargıyı, yasamayı ve yürütmeyi tek elde toplayıp, padişahlığı geri getirmek ereğiyle Cumhuriyeti yıkmak için mi? Muhaliflerin dokümanı çok! Çünkü onlara göre, iktidardakiler hoyratça devlet yönetmişler. Taliban’ın önünde eğilen ve Obama’nın emirlerini uygulayan, “Kul hakkı yedirtmem!” diyen Recep Bey’in, eşini, Katar Emiri’nin kızının düğününe devlet uçağıyla götürülüp getirilmesi için de “Evet !” diyebilirsiniz. Müslüman kadınların, rahibe gibi örtünmesi, kadının eve kapanması, hiç çalışmaması ve erkeklere köle olması, olur olmaz bahanelerle taşlanarak, bıçaklanarak öldürülebilmesi için de; tüm erkeklerin rahipler gibi bir tek örnek giyinmesi için de “Evet” demeniz mümkün. Türk Askerlerini katleden PKK’ya Habur’da kucak açmak, PKK’yla savaşan askerlerimizi cezalandırmak; Bebek katilini serbest bırakmak, parçalanacak topraklarımızda Kürdistan’ın kurulması için “Evet!” demeye çoktan hazırdınız, biliyorum. Ulu önderimiz Mustafa Kemal’i tarihten silmek, Anadolu’yu Türksüzleştirmek ve “İsevileri İslamlaştırıyoruz” maskaralığı altında “Müslümanları Hıristiyanlaştırmak” için “Ilımlı İslam” adıyla ortaya konan bir projenin eş başkanlığına getirilerek, ABD’nin Pensilvanya’sında oturtulanı ihya etmek için bile, niçin “Evet !” çekmeyesiniz ki? Yeter ki ne yaptığınız iyi bilin… Gustave Le Ban, bakınız, bu anlamdaki davranışlar için; “Anlamak, öğrenmekten daha iyidir” diyor. Buna rağmen insanlar; kefaretini ödemeden, başlarına gelenleri çözümleyemiyorlar. Herhalde Margeret Olipant, bunun için “Bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın!” demiş. Gerçekten de Ezop’un dediği gibi; Başkalarına ettiğimiz kötülüklerle, başkalarının bize ettiği kötülük aynı terazide tartılmıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi