Doğu Türkistan'da kanlı Ramazan!

Doğu Türkistan'da kanlı Ramazan!

 Doğu Türkistan'da Uygurlar'a yönelik baskı,işkence ve zulüm Ramazan ayında da artarak devam ediyor.

Dünyanın sessiz kaldığı baskı ve şiddet ortamında bugüne dek 18 kişi hayatını kaybetti. Müslüman halka yönelik oruç yasağı nedeniyle bölgedeki gerginlik bir türlü dinmiyor. Doğu Türkistan'daki Uygurlara baskı yapan Çin son yıllarda Müslümanlara yönelik oruç yasağını yeniden yürürlüğe soktu. Çin’in Sincan olarka adlandırdığı Doğu Türkistan’da okullara ve idari binalara asılan genelgede "beden sağlıklarını korumalarını sağlamak" için öğrencilerin oruç tutmaları yasaklandı. Ruoqiang’daki bir okula asılan resmi yazıda “Öğretmenler hiçbir dini aktiviteye katılamaz ve öğrencilerini herhangi bir dini aktiviteye katılmaya teşvik edemez” ifadesi kullanıldı. Yerel Komünist Parti ve idari yönetimlerin internet sitelerinde de memurlarla parti üyelerinin oruç tutmamaları talep edildi. ORUÇLULARI BULMAK İÇİN BEDAVA YEMEK DAĞITTILAR Almanya’da yaşayan Dünya Uygur Kongresi Sözcüsü Dilşat Raşit, Salı günü Komünist Parti çalışanlarının, Uygurların oruç tutup tutmadığını sınamak için halka bedava yiyecek içecek dağıttığını söyledi. Raşit, “Uygurların inançlarını bastırmaya yönelik bu adımlar Çin’de daha geniş çatışmalara yol açar” uyarısını yaptı. RAMAZAN'DA KATLİAM Bu uyarının hemen ardından Çin'in Uygur bölgesi olarak da bilinen Şincan eyaletinde polis ile Uygurlar karşı karşıya geldi. Olaylar ilk olarak bir aracın Şincan bölgesindeki bir polis kontrol noktasında meydana geldi. İddiaya göre kontrol noktasında bir otomobilin hızlı bir şekilde geçmeye çalışması sonrasında araç bir polis memuruna çarparak bacağını kırdılar. İddiaya göre araçtakiler olay yerine hızla gelen iki polis memurunu bıçakla öldürdü. Olay sonrası bölgeye gelen silahlı destek ekibinin etrafta ateş açarak en az 15 kişiyi öldürdüğü belirtti. Olayın başlangıcında geçen arabanın da Kızılsu Kırgız menşeli plakası olduğu belirtildi. Pazartesi günü yaşanan olayda resmi makamlar ölü sayısını 18 olarak açıklarken, yerel kaynaklar rakamın 28 olduğunu belirtiyor. Çatışmanın gerekçesi farklı lanse edilse de gerilimin arkasında oruç yasağı olduğu belirtliyor. Çin polisi, işgal altındaki Doğu Türkistan'da şüpheli gördüğü Uygurlara ateş etme yetkisine sahip. Geçtiğimiz günlerde de Guma kasabasında nehir kenarında bir araya gelen sekiz Uygur Türkü polis tarafından şüpheli bulunarak katledilmişti. OLAYIN NEDENİ: TESETTÜRLÜ KADINLARIN GÖZALTINA ALINMASINA TEPTİ Abdulehed Er, yaşanan olayın, tesettürlü olan eşleri gözaltına alınan bir grup Uygurun polisler ile yaşadığı gerginlik sonrası başladığını duyurdu. Eşlerinin serbest bırakılmasını isteyen gruba polis müdahale edince olaylar başladı. Abdulehed Er, Çin'in Uygur Türklerine dini ve milli özgürlük tanıması halinde bölgede hiçbir olayın yaşanmayacağını; bu olmadığı için Çin yönetiminin olayları ölümler ile kapatmaya çalıştığını vurguladı. SİNCAN'DA YAŞANANLAR TÜRKİYE'DE YANKILANIYOR Müslüman Uygur Türklerinin baskı ve işgale rağmen verdikleri yaşam mücadelesine Türkiye'de kayıtsız kalınmadı. Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde oruç yasağına uymadıkları gerekçesiyle öldürülen Uygur Türk'ü için Türkiye'nin birçok şehrinde gıyabi cenaze namazı kılındı. Namaz sonrası düzenlenen protesto gösterileirnde de Çin yönetimi aleyhine sloganlar atıldı. UYGURLARIN GÖZÜ TÜRKİYE'DE Bölgede yaşanan baskılar nedeniyle Uygur Türklerinin bir gözü Türkiye'de... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Doğu Türkistan'da olanlara dünyada "soykırım" diyebilen ilk devlet adamı olduğunu belirten Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, Türkiye'nin Uygur Türklerine sahip çıkmasını beliyor. "Çin'in Doğu Türkistan'da soykırım yaptığını yıllardır tüm dünyaya anlatmaya çalıştıklarını ama dünyanın bu konuda sessiz kalmayı sürdürdüğünü" kaydeden Kadir, ancak ilk kez bir devlet adamı olarak Başbakan Erdoğan'ın Temmuz 2009'da bütün dünya kamuoyu önünde bunun bir "soykırım" olduğunu söylediğini dile getirdi. "BAZI KENTLERDE YAŞAYAN UYGURLU KALMADI" Uygurların sokağa dökülmesine Çin'in uyguladığı "vahşi siyasetin" neden olduğunu belirten Kadir, Çinli yetkililerin Uygurları ibadet yerleri dahil toplu olarak gördükleri yerde sorgulamadan öldürdüklerini ve Uygurlu kadınların kıyafetlerini yırttıklarını, bunun sonucunda gelen katliamlar sonrasında bazı kentlerde yaşayan Uygurlu kalmadığını söyledi. Kadir, Doğu Türkistan'da yaşananların Çin'in öne sürdüğü gibi "terörist vakalar" olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Suriye'de, Irak'ta, Ukrayna'da insanlar hükümete karşı ayaklandıklarında dünya bunlara terörist demiyor. Uygurlular, Çin'in ağır silahlarına karşı kendini savunuyor. Bu nedenle terörist suçlamasını kabul etmiyor, bu suçlamaları yöneltenleri ayıplıyoruz. Biz Erdoğan'ın dediği gibi Çin hükümetinin Uygurlara karşı yürütmekte olduğu saldırıları soykırım olarak görüyoruz". SİNCAN GERİLİMİ 22 Mayıs’ta Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de düzenlenen bombalı saldırıda 43 kişi hayatını kaybetti. 22 Haziran’da polis saldırgan olduklarını söylediği 13 kişiyi bombalı saldırıdan hemen önce öldürdüğünü açıkladı. Ardından Çin'in geleneksel gözdağı niteliğindeki toplu yargılamaları başladı. Doğu Türkistan’da düzenlenen bombalı saldırıların ardından Pekin, Müslümanları suçlayıp onlarca Uygur’u stadyumlarda yargılayıp 9 kişiye idam cezası verdi. Çin ‘terörist’ dediği grupları ayrılıkçılıkla suçlarken Uygurlar da bu bahaneyle kendilerine ayrımcılık uygulandığını söylüyor. Kaynak AjansHaber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.