“Biz” ve “ben”in ne olduğunu karıştıranlarız

“Biz” ve “ben”in ne olduğunu karıştıranlarız

Hep doymak bilmeyen hırslarımız, hep birazcık daha iyisi olsun diye tutturduğumuz özentilerimiz bizi bu sıkıntılara düşürmüyor mu? Akşam olduğunda evimize gidip, bir köşeye çekildiğimizde hiç düşünüp kendi kendimize sorabildik mi? Azıcık olsun muhatap olduğumuz, bir şeyler paylaştığımız çevremiz için bir şeyler düşünebildik mi? Görünen o ki aslında masum değiliz. Hep daha iyisi olsun diye önümüze çıkan ne varsa ezip geçiyoruz. Bir işimiz gücümüz varken, biraz daha iyisi olsun diye çabalarken. Oturup çevremizdeki işsiz güçsüz bir insanı düşünebildik mi? Kazandığımız maaşımız elimize geçtiğinde, yine çok çalıştık az para kazandık derken. Hiç akıl ettik mi bizden daha az kazanan insanlarında olduğunu? Karnımızı tıka basa doldururken. Yarın için yemenin, içmenin kaygısını tutarken, oturup bir kez olsun düşündük mü? Çevremizde, yakınımızda aç var mı diye? Sıcacık evlerimizde oturup, televizyon karşısında bacak bacak üstüne atıp zevki sefa sürerken hiç düşündük mü? Açıkta kalan, sıcacık bir yuva bulamayan kıvrılıp bir sokak köşesinde, bir park bankında yatan insanları? Masum değiliz işte… Komşumuzun veyahut bir yakınımızın kız veya erkek çocuğunu toplumsal olarak yadırgadığımız bir durumda gördüğümüzde, burnumuzu kıvırıp bir de üstüne onca laf ettiğimizde düşündük mü? Bir gün aynı durumla bizlerinde karşı karşıya kalabileceğimizi veya çocuklarımızın da bu duruma düşebileceğini? Hiç burnumuzun önünü göremedik. Hep dikine gittik gitmeye de devam ediyoruz. Sonrasında olaylar başımıza teker teker gelmeye başlayınca nedenler, sebepler aramaya başlıyoruz. Bir yerlerde suçlu aramaya, kendimizin masum olduğunu ispat etmeye çalışıyoruz hep… Bu süreç ardı arkası kesilmeden hep uzuyıp gidiyor. Birilerinin “Dur” demesini beklemeden oturup bir kez olsun empati yapmaya başlayalım. Hayat zor ve acımasız değil. İnsanlar öyle. İnsanlar da hep öyle değildi. “Gelişmiş insanlar” öyle oldu. Acımasızlığı ve zorluğu yok etme, en azından acımasız olmama şansı varken bunu yapmayanlara “modern insan” dendi. Daha önceleri hayatın merhametli olma durumu yoktu. İnsanlık hep birlikte böyle bir şans oluşturdu. Bu sefer de insanlar kendilerine yabancılaştılar. Ancak hep birlikte insan olduğumuzu, çevremizle var olduğumuzu unuttular. İnsanlık olarak önce kendimize yabancılaştık, sonra da doğadan koptuk. Şimdi milyonlarca insan hayat neden zor ve acımasız diye merak ediyor. Hayatı acımasızlaştıran bizleriz. “Biz” ve “ben” in ne olduğunu karıştıranlarız. Hep birlikte varız. Her işi “herkese yönelik” yapmalıyız. Ancak bu şekilde hayatı normalleştirebiliriz. Bu yüzden hiç birimiz masum değiliz….

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.