Ayakkabı fabrikası değil ''cezaevi''

Ayakkabı fabrikası değil ''cezaevi''

- Kütahya E Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki ayakkabı atölyesinde, yılda yaklaşık 400 mahkum bu mesleği öğrenirken, tamamen el ürünü olarak üretilen ayakkabılar ise Türkiye'nin çeşitli yerlerinde açılan mağazalarda satışa sunuluyor. Cezaevi 1. Müdürü Kasım Demiralp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cezaevinin 1983 yılında kurulduğunu ve çeşitli iş kollarıyla Türkiye'de örnek bir infaz kurumu olduğunu söyledi. Kurumun alanında lokomotif bir görevi olduğunu ifade eden Demiralp, "Burada tutuklu ve hükümlüleri, dışarıdaki hayatlarına hazırlıyoruz. Kurumumuzun, onların topluma kazandırılması yönünde çok büyük faydaları vardır. Cezaevindeki atölyelerimizin başında gelenlerden biri de ayakkabı atölyesidir. 1983 yılından beri bu atölyemiz çalışmaya başlamış. 1990 yılında ise tam kapasite ile faaliyete geçmiştir" dedi. Demiralp, ayakkabı atölyesinde yaklaşık 20 kişinin çalıştığını ve bunların başında da iki koruma memurunun ustabaşı olarak durduğunu dile getirdi. Ayakkabı atölyesinde bir yılda yaklaşık 400 tutuklu ve hükümlünün kurs görerek ayakkabı ve sayacılık öğrendiği bilgisini veren Demirlap, şöyle konuştu: "Teknolojiyi kullanmanın yanı sıra ayakkabılarımız, birinci kalite olup tamamen el ürünüdür. Ayda yaklaşık 400-500 çift ayakkabı imal ediyoruz ve bunları da Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan 20'ye yakın mağazamızda satışa sunuyoruz. Bu ayakkabıları, diğer ceza infaz kurumu kantinlerine de gönderip satıyoruz. Amacımız buradan bir kar elde etme değil, mahkumlarımızı bir meslek sahibi yaparak, onların topluma tekrar yararlı bireyler olarak dönmelerini sağlamak. Bölgemizde bir işsizlik de var diyebiliriz. Sayacılık ve ayakkabıcılık gündemde bir meslek dalı olması nedeniyle yılda bu işi 400-500 kişiye öğretiyoruz. Bunu öğretirken de çalışanları kazaya karşı sigortalıyoruz. Az da olsa bir ücret ödüyoruz. Ailerine yük olmuyorlar ve kendilerinde ayniyet duygusu oluşuyor. 'Ben de yararlı bir bireyim, topluma faydalı işler yapabilirim' gibi kendilerine özgüven geliyor. Çıktıktan sonra Kütahya ve Uşak gibi illerdeki fabrikalarda kendilerine iş bulabiliyor. Dolayısıyla hem kendilerine hem ailelerine hem de topluma faydalı bireyler haline geliyorlar." Mahkumlardan Hilmi Yaşar Kıyak da 10 yıl, 4 aydır cezaevinde olduğunu ve 7 yıldır da kundura atölyesinde çalıştığını anlattı. Cezasının bitmesine 5 yıl 8 ay daha kaldığını aktaran Kıyak, "Burada olmaktan mutluyum. Huzur buluyorum burada çalışmaktan ve son derece mutluyum. Ben daha önce yaklaşık 50 yıl çanta işiyle uğraştım. 58 yaşındayım ve çocukluğumdan beri çanta işiyle uğraşıyorum. Çıktıktan sonra kısmetse kendi işimi yapmayı düşünüyorum. Tabi şartlar neyi gösterir bilemeyiz" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.