Saime Bircan Sak

Saime Bircan Sak

 Afyon Lisesinden Anılar

“ ‘Ermiş Memet’ de tanıdım seni. Köyün dinsel öyküsünde saf bir kadını oynuyordun. Sonra ‘Soruşturma’nın yargıcı kadını  oldun. Kırçıl saçları altında titreyen dizleriyle. Ve ben Halkevi Tiyatro programlarına geçirdiğim Saime Bircan’ı  sanatçı olarak tanıdım ve böyle belledim.” Böyle yazmış anı defterime tiyatro yönetmenimiz Aslan Yakut. ‘sanatçı’ demiş bana. Sanatçı kim, ben kim. 16 yaşında lise öğrencisiyim. İki oyunda rol almışım alt tarafı.             "Üç bölümlü bir yaşantının daha ilk çağındasın. Sonrası için şimdiden bilinçli bir yargıya varmak zor elbet. Dilerim ki, sanatçı yanın yaşantının bu bölümünde kalan bir anı olmasın.” Size böyle güvenen, böyle yönlendiren bir ustanız varsa başka seçeneğiniz yoktur. Bana sorsalar tiyatro oyuncusu olmak isterdim. Ama o yıllarda pek iyi görülmüyordu ne yazık ki tiyatro gibi sahne sanatları. Okul çıkışı provalara gitmek için babaanneme ve dedeme zaman zaman yalan söylemek zorunda kalıyordum.  Sahne tozu diyorlar ya biz de Afyon Halkevi’nde yuttuk o tuzu. Aslan Yakut: “Esenlik dolu günler dilerim aydın ve sanatçı Bircan” diye bitirmiş yazısını. Afyon Halkevi bir aydınlanma ve sanat yuvasıydı o yıllar. Müzik çalışmaları, tiyatro çalışmaları… el sanatları… Bizim için bir hayat okuluydu. Güzel arkadaşlar edindik. Paylaşmayı, yardımlaşmayı, dayanışmayı, birbirimizi sevmeyi, saymayı, sorumluluk almayı öğrendik. En güzeli de sanatı sevdik. Kendi küçük dünyamızdan çıkıp başka çevrelerde, farklı insanların hikâyelerinde gezinmeyi, onları kendi ortamları içinde anlamayı ve canlandırmayı öğrendik. Tiyatro büyülü bir dünyaydı benim için. Bize bu ‘büyülü’ dünyanın kapılarını açan o büyük insan Halkevi Başkanı Hüseyin Şaştımoğlu’ndan başkası değildi. Bakınız neler yazmış anı defterime.             “Yazmak için bu defteri elime aldığımda; ilk sayfadaki ileriye doğru bakan resminizi gördüm. Sonra altındaki yazıyı okudum. Bu bakışta devrimlerin, özellikle kadın hakkında devrimin ilerdeki mutlu başarısını ve aşamasını açık seçik görüyorum. Ülkemizde kadın hakları kendinden bekleneni verememiş.             Haklarımızı nereden aldığımızı bilmek kadar hakkını vermek de çok önemli görülmelidir herhalde. Dileğim şu ki: Atatürk ilkelerini iyi tanımak, gereğini yerine getirmek hepimizin görevidir. Bu konuda başvuracağımız tek kaynak; Atatürk’ün kendisi- düşünceleri- ve eserleridir.             Toplum için işbaşı yaptığında sizi görmek olanağına kavuşursam; bu yolda görmeyi dilerim.             En içten, en mutlu duygularla. 21-11-1965 Hüseyin Şaştımoğlu” 27 Mart Dünya Tiyatrolar Gününde bize sanat sevgisini aşılayan siz değerli büyüklerimi  saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Yaşasın sanat! Yaşasın Tiyatro!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Saime Bircan Sak Arşivi